Rusya Enerji Geçişini Kesintiye Uğrattı mı Yoksa Hızlandırdı mı?

Ukrayna’daki şok edici olaylar dünya çapında kınamalara yol açtı. Bununla birlikte, Rusya’nın işgaline yönelik uluslararası yaptırımların yol açtığı tepki önemli ve büyük ölçüde koordineli olsa da, büyük ve kaçınılmaz bir mesele olan enerjiyi odak noktaya koydu.

Temiz enerji teknolojilerine geçişi hızlandırma çabalarına rağmen, özellikle AB’deki birçok ülke, Rus petrol ve gazına büyük ölçüde bağımlı kalmaya devam ediyor. Ancak Ukrayna’daki savaş devam ederken ve Rusya’nın eylemlerine karşı muhalefet arttıkça, bu bağımlılık giderek daha fazla savunulamaz hale geliyor.

Bu korkunç durum, hem dünyanın enerji arzının güvenliğini hem de ekonomilerini beslemek için petrol ve gaza devam eden bağımlılığı büyük ölçüde rahatlattı. Hidrokarbon bazlı enerjiden rüzgar, güneş, nükleer ve hidrojen gibi temiz teknoloji çözümlerine geçiş arzu edilir, ancak kolay olmaktan çok uzaktır. Ukrayna’daki savaş dünyanın temiz enerji geçişini hızlandıracak mı yoksa kömür gibi yakıtların daha uzun vadeli yeniden ortaya çıkmasına mı yol açacak?

Avrupa’nın Yanıtı

Rusya’nın eylemlerine yanıt olarak Avrupa Komisyonu, Avrupa’yı 2030’dan çok önce Rus fosil yakıtlarından bağımsız hale getirmek için bir taslak plan önerdi. REPowerEU planı, Rus olmayan tedarikçilerden artan sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) ve doğal gaz boru hattı ithalatını ve bunun yanı sıra, daha büyük hacimlerde biyometan ve yenilenebilir hidrojen üretimi. Buna ek olarak, plan, enerji verimliliğini artırarak, yenilenebilir kaynakları daha da artırarak ve elektrikle ilgili daha fazla seçenek ekleyerek ve ayrıca enerji şebekelerindeki kapasite kısıtlamaları gibi altyapı darboğazlarını ele alarak fosil yakıtların kullanımının daha hızlı azaltılmasını gerektiriyor.

Rus gazına olan yüksek bağımlılığı nedeniyle, AB bu enerji kaynağına henüz onay vermedi, ancak kıtanın bağımlılığını yıl sonuna kadar üçte iki oranında azaltmayı planlıyor. Almanya, Nord Stream 2’nin sertifikasyon sürecini askıya alarak Nord Stream 2 AG’yi iflas başvurusunda bulunmaya zorladı. Finlandiya, ülkenin 2029 yılına kadar kömürü aşamalı olarak kaldırma planlarına rağmen, Finlandiya-Rus ortak girişimi nükleer yeni inşa projesi Fennovoima’yı da durdurdu.

Temiz enerji kısa vadeli bir çözüm değil

Şu anda, elektrik arzını temiz teknolojilerle çeşitlendirmek için sınırlı fırsatlar var. Örneğin, kısa ve orta vadede hidroelektrik ve nükleer üretim üretiminin artması olası değildir. Avrupa kıtasında, hidroelektrik barajlarındaki rezervuar seviyeleri tarihsel olarak düşük seviyelerdeyken, nükleer üretimden bildirilen üretim beklentileri, eskiyen reaktörlerde gerekli bakım nedeniyle tarihi değerlerin altındadır. Rüzgar enerjisiyle ilgili olarak, mevcut tahminler, Rusya/Ukrayna krizinden önce bile, halihazırda belirlenen hedeflere ulaşmak için gerekli kurulumların altına düşüyor. Ve güneş enerjisi kurulumları hem beklentileri hem de hedefleri aşmış olsa da, Rus gazına olan bağımlılığı önemli ölçüde azaltmaktan hala çok uzaktalar.

Enerji geçişi yavaşladı ama durmadı

AB ülkelerinin Rus gazına olan bağımlılıklarını daha da hızlı azaltmaları için birkaç seçenek var, ancak muhtemelen önemli ödünler de yok değil. Örneğin, Avrupa’da kömürle çalışan elektrik üretimi 2012’den beri düşüyor, ancak gaz mevcudiyeti, nükleer ve rüzgar ve hidro üretimindeki belirsizlikler nedeniyle, kömür 2021’de geri döndü ve 2022 ve sonrasında ivmesini güvence altına alabilir veya artırabilir. Petrol yakıtları, doğal gazın son zamanlarda büyüdüğü kullanımlarda hem elektrik üretimi hem de endüstriyel müşteriler için geçici olarak geri dönebilir.

Mevcut krizin kısa ve orta vadede enerji geçişini yavaşlatacağına, temiz enerji teknolojileri yüksek fiyatlı doğal gazın yerini alacak olsa da kömür üretimini azaltmayacağına inanıyoruz. Bununla birlikte, uzun vadede, birçok ülkenin genel olarak petrol, gaza ve özellikle de Rus kaynaklarına olan bağımlılıklarını azaltma çabaları, temiz enerji geçişini hızlandıracaktır. Bu geçiş, yalnızca emisyon azaltma hedeflerini karşılamak için değil, aynı zamanda dünya çapındaki enerji kaynaklarının güvenliğini artırmak için de zorunludur.

İlginizi Çekebilir

Yorumlar